Herkesin tanıdığı, tattığı, bildiğini sandığı; sözcük,
Kendimizce tanımladığımız; sade ve katışıksız kelime,
Destanlar yazdırır, maniler düzdürür; hepsi bahane,
Yazarız, çizeriz, anlatırız ama ; inmeyiz derinine,
Sevgi; anamıza duyduğumuz kutsal his ise,
Kopya çekiyoruz demektir ; çünki önce "O" tattırdı bize,
Dünyaya getirdiği anda, başlar akmaya,
Korur, gözler, gözetir, elimizdir, ayağımızdır, “O”; ANA,
Sever, şımartır, dinler, öğretir, affeder; ANA’dır unutma!
Söyleyin; ya biz ne veririz aldiklarımızın karşılığında,
Hiç bir şey; çünki; “O”, istemez, almak aklına gelmez,
Vericidir, toprak gibi, hep akıtır sana,
İste! Bu olgudan çıkılırsa yola;
Sevgi dönüşür bencilliğe, deriz; hep bana, bana,
Oysa hayat sürer, ilerleriz bu meçhul yol da,
Birgün; kardeşler girer işin içine,
Bulamayınca; aynı şefkati, ilgiyi, yine,
Başlarız kırmaya, incitmeye, kaprislere...
Paylaşamamak vardır; inersen derinlere,
Oysa, aklımıza gelmeli, düşünmeli ince ince,
Sevgi; sınır tanımaz, verdikçe artan bir bilmece!
Sevgi; çok dallı bir ağaca benzer,
Meyvaları ise, sevilenleri simgeler,
Egoistlik, bencillik kurt gibidir,
Yavaş, yavaş sarar; sonunda yer bitirir...
Nüket-2003
2 commentaires:
ne kadar güzel anlatmışsınız..yüreğinize sağlık..
Içten gelen duygularin, satirlara dökülümü...
Bana cesaret verdigin için tesekkurler Wodas.
Enregistrer un commentaire